30 Haziran 2012 Cumartesi

Yol Üzeri

Kaş'a doğru yol alırken, küçük fotoğraf molaları olmazsa olmazdı. Koylar, falezler, sahillerler boyu ilerledik. Yol hiç bitmese :))


Çıralı

Saat başı çıkan kalorili yemeklerin takibini bırakmadan, sabahtan akşama kadar havuz başında güneşlenmek, arada da animasyon ekibiyle lay lay lomm aktiviteleri hiç bana göre değil!!! diyorsanız; birkaç tatil alternatifim var da, onları paylaşmak istiyorum :)
Olimpos, Adrasan ve Çıralı.. Bu muhteşem üçlüye bayılıyorum.. Olimpos genç ve dinamik, Adrasan ise sakin ve huzurlu. Ancak ikisi de cenet gibi. Doğalarını birbiriyle yarıştıramam. İşte Çıralı da aynı bölgede yer alıyor. Butik otelleri ve pansiyonlarıyla doğasına zarar vermeden varlığını sürdürebiliyor. Huzur huzur huzur.. Tarzıyla Adrasan'a daha yakın duruyor. Yeşil ve mavi yine içiçe.. Hani birkaç günlüğüne kaçıp kafa dinlemek istiyorsak mükemmek bir alternatif. Ancak arkadaş grubuyla gidip, deliler gibi eğlenelim diyorsak hayırrrrr!!! Çıralı'yı harcamayalım, sıkıntıdan patladık diyerek.
Ne yiyelim diyorsak ise, birazdan göstereceğim pizzaları yemeden dönmeyelim diyorum!! Hatta hergün yiyelim. Hatta paket yaptırıp evimize götürelim, yine yiyelim. Hatta bu pizzaları yediğimiz restaurantın bir şubesi de kendi şehrimizde açılsın diye dua edelim!!


26 Haziran 2012 Salı

Günaydınnnn

Tatilde öğlen 1de günaydın deme hakkını kendimde görüyorum evetttt :)) Tatilimin son günlerine yaklaşırken hiç üzülmüyorum tatile de "yeterrrr!!" diyebiliyormuş kişi (çok havalıyım :p ) . Başlangıçta çok kararlıydım esasinda. Antalyalı Marmarisli süper postlar hazırlıycaktım. Ancak yine şu `boşveeer` ciliğim.. Yine de kararlıyım birkaç post hazırlıycam ilerleyen günlerde.. 
Evet özeleştirimi de yapıp vicdanimi hafifçe rahatlattıktan sonra, hala uykulu bir günaydın diyorum veee mocca`lı , Holland caramel waffle`lı kahvaltıma koşuyorummm yummy!!


9 Haziran 2012 Cumartesi

Hediyelere Doymam

Hediyelerrr!!!! Başlıkta söyledim ya onlara hiç doymam :) Son günlerde beni mutlu eden bir kaç hediyemi paylaşmak istiyorum. Çünkü bu postu yayınladıktan sonra alıcağım ' kolyene bayıldıııııımmmm','o yüzüğü çok sevdimmmm' şeklindeki geri bildirimlere de ben bayılıyorum ya da bayılıcağım :)) her neyse..


Kolyem, bilekliklerim, yüzüğüm.. ah bir de muhteşem küpelerim vardı ancak daha da abartamadım :) Hepsi dün, hepsi annemden, hepsine vuruldummm !!! Hani bu parçalar olmasa aksesuar koleksiyonum (!) eksik kalırmış hissi.. Seviyorum bunu :))


'Güzek kuş iyi ki uçup benim parmaklarıma kondun.' derken, kendime 'Abart uçsun!' havziş diye cevap veriyorum.


Evet yine yeşil çay :))


Komşumuzun bahçesindeki vişne ağacının dalından kopma ekşi ekşi missss vişne hediyelerim :)) 'Ev alma komşu al!' denmişse doğru denmiştir.


Babamın Çin'den getirdiği hediyelerden en sevdiğim. Bir kutu şekerleme :) Tadları hakkında hiçbir fikrim yok ve bir süre daha olamıycak sanırım. Çünkü onlar kutusunun içinde hep böyle rengarenk kalsın istiyorum.

6 Haziran 2012 Çarşamba

Buzlu Yeşil Çay

İçelim tazelenelim.. Bu yazın ilk sıcak günlerinde, içtiğim yeşil çaydan çok da keyif almamaya başlamışken, artık buzlu çayların vakti geldi diye düşünüyorum. Bu nedenle mutfakta biraz eğlendim ve bu çayın çooooook zor (!) ve detaylı (!) yapım aşamalarını fotoğrafladım. Bu arada önce çayımın rengarenk son görünümüyle tarifime başlamak istiyorum :)


Gerekli Malzemeler
-Yeşil çay (ben tercihimi yaseminliden yana kullandım)
-Biraz sıcak su ve bolca buz
-Tercihe göre taze nane yaprakları, limon, bal, zencefil.. her ne isterseniz


Öncelikle bolca yeşil çayı az miktarda sıcak su ile demledim. Çayımı hemen içmek istediğim için sıcak suyu mümkün olduğunca az kullandım.


 Sonrasında, sürahiye demlediğim yeşil çayı süzdüm ve üzerine soğuk su ekleyerek, buzları attım. Ben sadece görsellik için renkli buz topları da kullandım. Ve evet o yeşillikler maydanoz :)) Nane yoktu ve ben çayımın üzerinde yüzen yeşillikler istiyordummm!! Emin olun maydanoz olmasaydı dereotu bile kullanabilirdim :))


Mmmm işte yaz meyveleriyle buzlu yeşil çayım.