Geçen hafta Paris'te olan Selvi'nin benim için çektiği fotoğraflardan bir kaçını paylaşmak istedim.
Marc Jacobs'ın, güncel sanatın ilginç isimlerinden Yayoi Kusama ile çalışması sonucu ortaya çıkan Louis Vuitton vitrinleri.. Kusama yaklaşık 35 yıldır, kendi arzusuyla Japonya'da bir psikiyatri kliniğinde yaşıyor.
10 yaşlarında başlayan halüsinasyonlarından kaçmak için sanata sığınan sanatçının ağzından ; 'Puan, Güneş'in şeklindedir. Güneş de enerjinin sembolüdür. Dünyanın, hayatımızın... Ay da puan şeklindedir, sakindir. Yuvarlak, yumuşak, renkli, hissiz ve bilinmez. Puanlar sonsuzluğa giden yoldur.''
Sanki defile öncesi podyum sırasını bekleyen mankenler :) Selvi'ye özellikle bu fotoğraf için kocaman öpücüklerrrrrr :* Zincirlerle dolu bileğe ve pasparlak loaferlara bayıldımmm. İkisinin aynı karede oluşunu ise çok çok çok daha fazla sevdim.
Vitrin olsun, Paris'ten olsun, rengarenk olsun..
Kocaman çikolata topları üzerindeki kıpkırmızı yüksek topuklar, postuma son noktayı koyuyor.
Selvi'nin Paris fotoğrafları ve ardından, sonunda 28 Eylül'de vizyona giren 'to Rome with love' ı izlemem, beni ciddi anlamda itekliyor. Hadi hadiiiii kaç artık biyerlere !! ama ne zaman ??
Bu postun altına bir 'Midnight in Paris' de güzel gidermiş ;)
YanıtlaSilAma şu Roma'yı da sabırsızlıkla bekliyorum buraya ne zaman gelir ki acaba??
Buraya gelmezse ben o nerdeyse oraya giderim valla!
gelmez o oraya gelmeeeeezzz!! sen izmire gel şansa bırakma :)))
Sil