Şeker Almıyım

Son dakikasına kadar kullandığım tatilimin, son kahvaltısı Antalya 'The House Cafe'deydi. Açık büfe, yüzlerce çeşidin olduğu kahvaltılar bana biraz angarya geliyor. Ben serpme, tembel işi kahvaltılardan hoşlanırım. The House Cafe'yi ilk keşfim Antalya'da oldu ve İzmir'de de açılmış olduğunu duyunca çok mutlu oldum :))

Çeşit benim için çok yeterliydi. Özellikle ezine, eski kaşar ve füme peynirlere bayıldımmmm !! Sadece peynirler gönlümü almaya yetti :))

Mekanın menüsünü de, dekorasyonunu da çok sevdim. Her yerde canlı çiçekler vardı.

Tatiller ve kahvaltılar hiç bitmese..

Hayır!! Eskileri Atmayalımm

Kendimi bildim bileli birşeyler toplarım, hiçbir şeyi atmaya kıyamam. Çocukken peçete, poşet, düğmelerle başlayan koleksiyonlarım büyüdükçe şekil değiştirdi ama hiç bitmedi. İşte bu alt fotoğraftaki kolye de annemin çöpçü, benimse koleksiyoncu :p olarak nitelendirdiğim kişiliğimin bir ürünüdür :))

İlk fotoğraftaki annemin gençliğinden kalan krem rengi kolyeyi ojeyle sarıya boyayarak modifiye ettim. Şimdi ister krem ister arkasını çevirerek sarı renkli olarak kullanıyorum.

Bu arada tek bir el çantasıyla çıktığım bayram tatilimin son günü. Eve dönüş.. 

Kız kardeşinizle aynı beden giymenin faydaları = tatil için tek bir el çantası :))

İyi Bayramlarrrr

Sevdiklerimizle birlikte çok mutlu ve bol şekerli bir bayram geçirelim :))

.. ve Bozcaada

Samimi, sıcacık Bozcaada.. Kısa bir özet ve bol bol fotoğraf olsun istiyorum bu postta. İlk fotoğraflar konakladığımız mekan 'Çapraz Tatil Köyü'nden olucak. Akşam saatlerinde ulaştığımız Bozcaada bizi pasparlak bir güneş ile karşıladı. Ertesi sabah rüzgar ve deli gibi bir yağmurla uyandırdı !! Küçük tatilim en keyifli anlarındandı , yağmuru okadar özlemişim ki.. Dönüşte de yine parlak güneşle sıcacık bir veda..

Şehir Yorunca

Durağımız İzmir-Çanakkale yolu üzerindeki Yeşilyurt Köyü. Ben bu minik tatilimde annem babam ve onların arkadaşları bir çift ile birlikteydim. Farklı bir tatil ortamı oldu benim için :) Rehberimiz babamdı ve bu defa oldukça başarılıydı. 'Yeşilyurt Köyü', benim Türk televizyonundan tamamen uzak kaldığım bir dönemde yayınlanmış olan 'Karadağlar' dizisinin çekimlerinin yapıldığı köymüş. Babamın takip ettiğini duyduğum tek dizi olur kendisi.. Yol üzerinde hiç tahmin etmiyceğim bir arada karşıma çıkan bu şirin köye tek kelimeyle bayıldım ve çıldırmışçasına makineme sarıldım. Haydi çektiğim fotoğraflara bir bakalım :))

Yola Çıkıyoruz

İlk durağımız daha önce de anlattığım Eski Foça'daki 'Taş Ev' oluyor. İzmir'den Çanakkale'ye uzun bir yolculuk olucak o yüzden güzel bir kahvaltı yapmamız gerekli.

Adım Adım

Küçük haftasonu tatilimde admlarım hangi yollardan geçti? Şimdilik sadece bu yolları göstericem. Eski Foça'dan başlayan adımlarım, Yeşilyurt Köyü'ne uğrayarak, Bozcaada'ya ulaştı.

2 gün boyunca taş yollarda yürümeye hiiiiiiç doyamadım.

Mutluysam Eğer

Mesela minik tatillerimin bitmiyceğine inanıyorsam ve bitmiyorlarsa, mesela 2 günlük bi Bozcaada tatili çıktıysa bana piyangodan plansız programsız, mesela yarın sabah erkenden yollara düşüyorsam, mesela henüz minik tatilim için minik bi çanta bile hazırlamadıysam ve uykum da geldiyse, mesela 'amaaaaan yarın sabah 15 dk erken kalkar hazırlarım' diyorsam.. Mutluyumdur !
Ve mutluysam eğer, bu anı, yine bu akşam içinde mutlu olduğum sarı yakalı 'perspective' bluzum, takıp takıştırdığım takılarımla çekilmiş şu fotoğrafla taçlandırırım :))

Hafta sonumuz musmutlu olsun !!

renk

Hafta sonumuz rengarenk olsun !!!

Mola

Geçtiğimiz hafta sonu mola durağımız Eski Foça yolu üzerindeki 'Taş Köy' idi. Yemyeşil çimler üzerinde, bembeyaz tahta masa ve sandalyeleri, masalarının üzerindeki kırmızı beyaz ekoseli örtüleri ile kocaman bahçeye bayıldık. Gündüz limonatalar ile başladığımız keyfe, Foça'da bir deniz arası vererek akşam yemeği ile devam ettik.