26 Temmuz 2012 Perşembe

PembeYeşil


Biraz hareket gerekli..
Bu ara pek birşey anlatamıyorum. Şunu yedim, şunu gördüm, şunu sevdim yazılarımın kendiliğinden gelişen bir askıya alınma durumu gerçekleşti.
Şuanda da sadece kolyemi göstermek istedim size :) Onu çok seviyorummmmm!!

20 Temmuz 2012 Cuma

Abartmış mıyım ?


Dün akşam kahve içmeye yine iki bileğim dopdolu çıktım :) Fotoğrafta terminatör gibi çıkmış ancak gerçekte bir kurukafa olan beyaz derili bilekliğim son favorilerimden..
Yakında kolyeli bir post geliyor. Çünkü bu ara acayip tatlı kolyelerim oldu :))


19 Temmuz 2012 Perşembe

Takı Aşkına


Blog yazmaktan en keyif aldığım saatler.. Güne yeni bir postla başlamayı seviyorum, tabi bir de moccam ve Balıklıova'dan un kurabiyelerimle :)) ve fotoğraflar.. Benim bitmek tükenmek bilmeyen takı aşkım!! Dün akşam yine bulduğum herşeyi bileklerime, parmaklarıma doldurup attım kendimi dışarı. Yemeklerimizi beklerken ise işte bu fotoğraflarla uğraştım. Çünkü son yaptığım takıları size göstermek için sabırsızlanıyordummm!!
   Sol üst fotoğraf : Zincirli,rengarenk arkadaşlık bilekliğim ve taşlı bileklik.. Güzel olmamışlar mı ama ?? Diğer altın sarısı metal bileklik ise bu sıralar takı kombinlerimin vazgeçilmez parçası.
   Sağ üst fotoğraf : Koyu pembe renkli olanda bir kuş, açık pembe olanda ise Eiffel Tower bulunan yüzüklerim.. Onlarla yolumuz yeni kesişti ve iyi ki de kesişti :))
   Alt fotoğraf : Diğer bileğimde de son zamanlarda hayatımıza çıldırmışçasına giren örgü bilekliklerden 2 örneği, yine benim çok severek kullandığım kurukafalı bilekliklerimden biriyle kombinledim.

Haftanın geri kalanının hepimiz için rengarenk geçmesi dileğiyle :))

12 Temmuz 2012 Perşembe

DIY yerine DIM diyorum :) did it myself


Somon ve yeşil tonlarında ipler kullanarak yaptığım yeni bilekliğim nasıl olmuş ?? Ben takmaya doyamıyorum :)

10 Temmuz 2012 Salı

Sanırım Rüya

Benim tatlı tembel tatilimin ardından, apar topar hiç anlamadan gelen ilk iş günümün bitiminde, ahhlayıp vahhlayıp tatil fotoğraflarıma koştum. Şimdi de burdayım. Aslında en keyifle post hazırladığım anlar, sabah geç uyanıp kahvemi alıp bilgisayarımın başına geçtiğim zamanlar oluyor. Ancak dedim ya artık sabah geç kalkmak yok, en azından haftanın 4 günü :( Herşey güzel hayat güzel diyelim öyle olsun..

Ben şimdi Marmaris'ten Deniz'imi kapıp Datça Palamutbükü'ne uçmak istiyorum. Bir kez daha aynı yerleri keşfetmek istiyorum. Palamut ağaçlarının altında kahvaltıyla güne başlamak istiyorum. Kahvaltıda mekan (Dostlar) sahiplerinin kendi yetiştirdikleri armutlardan yaptıkları reçeli, yine kendi yaptıkları miss kokulu tarçınlı ev ekmeğinin üstüne sürüp, bi parça da peynir yerleştirip yemek istiyorummm. Tıka basa dolu midemle, o buz gibi ve tertemiz sularda yüzmek istiyorum. Hatta o berrak ötesi suyun, deniz suyu olduğuna yine inanmak istemiyorum. Yassı taşlarında oturup en sevdiklerim, birlikte en çok eğlendiklerimle saatlerce sohbet etmek istiyorum.


9 Temmuz 2012 Pazartesi

ben bazen renklenirim


Yaz bitmeden, dolaplarımın renkleri solmadan renklenebildiğim kadar renkleniyorum bu yaz.

8 Temmuz 2012 Pazar

Keşif

Woody Allen gelip görse, Kaş'ta filmini çekmeden ayrılamazdı diyorum. Barcelona'yı, Paris'i nasıl onun filmlerinde izlemeye doyamıyorsam, Kaş'ı izlemeye de doyamazdım. Şimdilik benim objektifimden birkaç fotoğrafla idare edin ancak gidip görmediyseniz, sakın benim kadar beklemeyin ve bu yaz bitmeden Kaş'a uçun !!


3 Temmuz 2012 Salı

Bileklik Devri

Taşlılar, örgüler, fosforlu pembeler sarılar, deriler, zımbalılar, metaller.. Hepsi birlikte, hepsi tek bilekte!! Birlikten doğan gücün ispatı! Devir bileklik devridir.
Ben yaratıcılığınıza gölge düşürmemek adına bileklik renklerimi bu siyah beyaz fotoğrafla gizliyorum. Acak açık olun, renklerinizi canlandırabildiğiniz kadar canlandırın, cırtlaştırın. Tam şuanda çekmecelerime koşuyorum. Belki çocukluğumda, bileklerimden dirseklerime kadar doldurduğum o plastik bileziklerin, makreme örgülü bilekliklerin birkaçını kurtarabilmişimdir.